7381 Sayılı Nükleer Düzenleme Kanunu

7381 sayılı Nükleer Düzenleme Kanunu (“Kanun”), 8 Mart 2022 tarihli ve 31772 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Kanun öncesinde nükleer enerji ile ilgili düzenlemeler 702 sayılı Nükleer Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de (“702 Sayılı KHK”) yer almaktaydı.

Kanun ile, 702 Sayılı KHK ile kurulmuş ve nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin faaliyetleri düzenleyen Nükleer Düzenleme Kurumu’nun (“Kurum”) görev ve yetkilerinde bir değişikliğe gidilmemiştir. Kurum, (i) nükleer enerjiye ilişkin faaliyet gösteren kişilere lisanslandırma ve yetkilendirme ve (ii) habersiz denetim yapma gibi yetkilere sahip olup aynı zamanda Kurum’un, yetkilendirilen kişilerin yüklenici, alt yüklenici, tedarikçileri nezdinde denetim yapma yetkisi de vardır.

Nükleer madde çıkarmak, üretmek, işlemek, bulundurmak ve depolamak gibi Kanun kapsamında tanımlanan faaliyetler Kurum tarafından verilecek yetkilendirmeye tabi olacaktır.

Nükleer tesis işletmek üzere yetkilendirilen, nükleer tesis işletmek için verilecek lisans alınmadan önceki dönemde nükleer tesis kuran ve nükleer tesis işletmek için verilen lisans iptalinden sonra yeni bir işleten belirlenene kadarki dönemde lisansı iptal edilen tüzel kişiler, Kanun uyarınca işleten olarak tanımlanmıştır.

Kanun, nükleer enerjiye ilişkin faaliyet gösterenlere nükleer sigorta zorunluluğu getirmiş ve sigorta ihtiyacı için nükleer sigorta havuzu kurulmasını da düzenlemiştir.

Nükleer Zararlardan Sorumluluk

Türkiye, Nükleer Enerji Alanında Üçüncü Şahıslara Karşı Hukuki Sorumluluğa ilişkin Paris Sözleşmesi’ne taraftır. Bu bağlamda, Kanun ile, sorumluluk üst sınırları, işleticilerin sigorta ve teminat yükümlülüğü ve nükleer zararların tazminatı gibi konularda Paris Sözleşmesi rejimiyle uyumlu ve buna paralel bir hukuksal çerçevede oluşturulmuş ve nükleer zararlara ilişkin Kanun’da düzenlenmeyen konularda Paris Sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı ayrıca belirtilmiştir.

Kanun’la, nükleer hadisenin meydana gelmesinden ve ortaya çıkan nükleer zararlardan, işletenin kusursuz sorumluluk ilkeleri uyarınca, doğrudan doğruya ve tek başına sorumlu olduğu düzenlemesi getirilmiş bulunmaktadır. Bir başka deyişle, ortaya çıkan durumda işletenin sorumluluğuna gidilmesi için, işletenin, personelinin veya tesisle ilgili teknoloji, mal ve hizmet sağlayanların herhangi bir kusurunun olup olmadığına bakılmayacaktır. Bununla birlikte, nükleer zararın (i) zarara neden olan nükleer hadisenin, nükleer hadiseden zarar gören kişinin kastından ya da ağır ihmalinden veya (ii) doğrudan bir silahlı çatışma, hasmane hareketler, iç savaş ya da ayaklanmadan dolayı meydana gelmesi halinde işletenin sorumluluğunun kısmen veya tamamen kaldırılabileceği düzenlenmiştir.

Sorumluluk sınırı, her bir nükleer hadise için ayrı olarak hesaplanmak üzere, tesisin kapasitesine veya ilgili faaliyete göre 70.000.000 Euro’dan 700.000.000 Euro’ya kadar değişkenlik gösterecek şekilde belirlenmiştir.

Uygulanacak Cezalar

Kurum’dan izin alınmaksızın ilgili faaliyetlerin yürütülmesi, mevzuata aykırı davranılması, topluma veya çevreye zarar verilmesi ve/veya nükleer silah imalatı gibi fiillerin gerçekleştirilmesi durumunda 1 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası, bin günden on bin güne kadar da adli para cezası ve 1.000 TL ile 136.623.000 TL’ye kadar idari para cezası öngörülmüştür.

Kanun ile, can kaybı ile kişilerin sağlığına verilen zararlarla ilgili tazminat taleplerinin her halükarda nükleer hadisenin gerçekleştiği tarihten itibaren 30 yılın, diğer nükleer zararlarla ilgili tazminat taleplerin ise nükleer hadisenin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir.

Detaylı bilgilendirme için bizimle iletişime geçebilirsiniz.